E-posta pazarlamanın yedi günahı ve erdemi

Geçtiğimiz günlerde yayınladığımız son üç yılın e-posta pazarlama istatistiklerinde de değindiğimiz gibi, E-ticarette en çok yatırım getirisi sağlayan pazarlama araçlarından biri hala e-posta pazarlama. Ancak bu yatırım getirisinin yüksek olabilmesi için bazı günahlardan kaçınmak gerekiyor.

Tabii ki burada bahsettiğimiz günahlar, şirketlerin en sık yaptığı hatalar oluyor. Bu hatalar, şirketlerin verimli sonuçlar alamamasına neden olacağı gibi, aynı zamanda bu alanda harcanan bütçelerin de boşa gitmesine neden olacaktır.

Bu günahlardan kaçınmak için neler yapabileceğinizi de sizinle paylaşıyor olacağız. Konunun detaylarına girmeden önce, e-posta pazarlama alanındaki çalışmalarınızı düzenli bir şekilde yapamayacaksanız, bu alana yatırım yapmamanız daha iyi olabilir. Çünkü aşağıda da bahsedeceğimiz gibi, düzenli bir çalışma prensibiniz olmayacaksa bu pazarlama yönteminden istediğiniz verimi alamayabilirsiniz.

İlk e-postadan sonra ortadan kaybolmak

Markalar, e-posta bültenlerine kaydolan kullanıcılara “Hoşgeldiniz” gönderisi yolladıktan sonra e-posta gönderimi yapmayı bırakıyorlar. Başka bir deyişle ortadan kayboluyorlar. Bir önceki paragrafta da belirttiğimiz gibi, düzenli bir çalışma prensibiniz olmayacaksa, e-posta pazarlamadan yararlanmamanız gerekiyor.

Çözüm: İlk e-postadan sonra ortadan kaybolan markalar, kimi zaman ne göndereceklerini bilmiyorlar ya da bu alana vakit ayırmayı düşünmüyorlar. Ancak düzenli olarak e-posta gönderimi yapmak oldukça önemli. Kendinize ve yaptığınız işe göre belli bir düzen oluşturabilirsiniz. Haftada bir ya da iki haftada bir dahi olsa belli bir düzeninizin olması, listenize abone olan kişilerin sizin unutmamasını sağlayacaktır.

Listenizden çıkanlar olduğunda panik olmak

E-posta listenizdeki kullanıcılardan bazıları zaman içerisinde, listenizden çıkabilirler ve bu durumda panik olmak yapılacak en büyük yanlışlardan biridir. Listeden çıkmaların birçok farklı sebebi olabilir. Bunların bir kısmı sizin içeriklerinizin, kullanıcıların hoşuna gitmemesi olabilir ya da kullanıcı odaklı sorunlar olabilir. Ancak böyle durumlarda panik olmak size bir şey kazandırmayacaktır.

Çözüm: Markanız ve ürünlerinizle gerçekten ilgilenen tüketiciler, sizin içeriklerinizi zaten takip ediyor olacaklardır ve bu e-postaları inceleyerek ilgilerini çeken bir ürün olduğunda sizinle etkileşime gireceklerdir. Sizin gerçek hedef kitlenizi bu kullanıcılar oluşturduğu için aslında listenizden çıkan kişiler sizin gerçek müşterilerinizi belirlemenizi sağlar.

Çok fazla ya da çok az promosyon yapmak

E-postalarda promosyonlarınızı abartmak ya da çok az promosyon yapmak da yapılan yanlışlardan biridir. Yazının başında paylaştığımız istatistiklere de göz atacak olursanız, tüketicilerin büyük bir çoğunluğunun markalardan gelen promosyon amaçlı e-postalara önem verdiğini görebilirsiniz.

Çözüm: Tüketicilerin promosyonlara ilgi gösteriyor olmaları, onlara her gün yeni kampanya mailleri göndermeniz anlamına gelmiyor. Bu promosyonları devamlı olarak onların gözüne sokmanız da yararlı olmayacaktır. Aynı zamanda bunu çok az yapmanın da size yararı olmayacaktır.

Gerçekten tüketicilere değer katan ve içi dolu gönderiler yapabileceğiniz zaman onlarla temasa geçin. Böylelikle ne onları sıkmış olursunuz ne de kendinizi unutturmuş olursunuz.

Tek bir e-posta içinde çok fazla bilgi vermeye çalışmak

Tüketicilere bir şeyler sunabilmek için tek bir e-posta içinde çok fazla bilgi vermeye çalışmak da size yararlı olmayacaktır. Tüketiciler, e-postaları uzun uzun okumak istemiyorlar bu neden onlara tek bir e-postada çok fazla bilgi sunmaya çalışmayın.

Çözüm: Bunun yerine e-postalarınızı farklı kategorilere bölün. Sadece promosyon amaçlı gönderiler, bilgilendirici içerikler, yeni ürünler gibi farklı içerikler hazırlayabilirsiniz ve bu gönderileri haftanın farklı günlerinde gönderebilir ya da bu içerikleri çıkartma sürenize göre ayın belli dönemlerine bölebilirsiniz.

Sıkıcı olmak

Gönderdiğiniz içeriklerin sıkıcı olması da başka bir günah. Sıkıcılık kişiden kişiye göre değişebilir belki; ancak tüketici odaklı içerikler sunarken, onların ilgisini çekebilecek türden gönderiler yapmanız gerekiyor.

Düz metinler ve kişiselleştirilmemiş metinler, tüketicilerin ilgisini çekmeyecektir.

Çözüm: Gönderilerinizi ilgi çekici hale getirmek için, yüksek çözünürlüklü görseller ve videolardan yararlanabilirsiniz. Bunun yanı sıra kişiselleştirilmiş metinler ekleyerek, tüketicilerle bire bir iletişim kuran bir dil oluşturabilirsiniz. Kendi fikirlerinizi eklemek ve hikayeler eklemek tüketicilerin hoşuna gidecektir.

Mobile uyumlu e-posta göndermemek

Belki bu kalıbı duymaktan sıkılmış olabilirsiniz; fakat mobile adapte olabilmek her şirket için kolay olmayabiliyor. Mobile adapte olurken, abonelerinize gönderdiğiniz e-postaları da mobile uyumlu hale getirmeniz gerekiyor. Son yıllardaki verilere baktığımızda, mobilde açılan maillerin oranının ciddi oranda arttığını görüyoruz.

Çözüm: E-posta gönderimi için kullandığınız yazılımlarda mobile uyumluluk seçenekleri aramanız gerekiyor. Böyle bir özellik sunmayan bir yazılım kullanıyorsanız, yeni bir yazılım kullanmanız gerekecektir.

Akıllı telefonlarda rahatça görünebilen tek kolonlu tasarımlar hazırlayarak, kolay görünen ve tıklanan bağlantılarla maillerinizi daha kullanışlı bir hale getirmeniz, mobil cihazlar üzerinden e-postalarını kontrol eden tüketicilere daha rahat ulaşmanızı ve geri dönüşlerinizi artırmanızı sağlayacaktır.

Bir e-posta pazarlama stratejisi oluşturmamak

Aslında yukarıda bahsettiğimiz 6 hatayı yapıyorsanız, belli bir stratejinizin olmadığını söylemek mümkün. Bu alanda etkili sonuçlar alabilmek için e-posta pazarlama stratejinizin olması gerekiyor.

Çözüm: Aslında bu strateji e-posta çalışmalarınıza başlamadan önce yapılmalı; fakat hiçbir zaman bu stratejiyi belirlemek için geç değildir. Tabii ki işin başında yapılan strateji de alınan sonuçlara göre değiştirilebilir ve geliştirilebilir.

E-postalarınızda kullanacağınız dil, kaç farklı içerik sunacağınız, bu içerikleri ne kadar sürede hazırlayabileceğiniz ve gönderim sıklığınızın ne olacağına dair bir ön hazırlık yapıp, bir strateji ortaya koymalısınız.

Yeni gelen üyelere nasıl bir gönderi yapacağınızdan, eski ve devamlı müşterilerinize nasıl bir fırsat ya da içerik sunacağınıza kadar detaylı bir yol haritası oluşturmanız, bu pazarlama çalışmalarınızın daha etkili ve düzenli bir şekilde ilerlemesini sağlar.